Takip

BAŞROL MÜ FİGÜRAN MI?

Yazdıklarınız, çizdikleriniz, konuştuklarımız, aklınızdan geçenler, yedikleriniz ya da yoldan geçerken izledikleriniz, bir hayvanı sevme şekliniz ya da yağmura karşı tutumunuz, bir haberi izlerkenki bakış açınız ya da hastahanede ne hissettiğiniz...
Sizi siz yapan tüm değerleriniz zamanla harmanlanır; çocukluk, ergenlik ya da yetişkinlikte her an değişirsiniz. Bazı şeyler hariç(?)

Ne ne kadar değişebilir? Bir insan ne kadar değiş-tiril-ebilir? 7 den 70 e aynı kalınabilir mi?
Kazandıklarımız kadar kaybettiklerimizin hatta vazgeçtiklerimizin ve savaşma şeklimizin bizi daha çok biz yaptığı kanısında oldum  zaman. Sanırım benim stabil kalan en önemli olgum da bu.
Hayatımda en çok sevdiğim renk siyahken kendime yeni renkler buldum. Tebessümle gülmeye dahi çekinirken şimdi kocaman kahkahalarım var ve ben bunları kazanırken girdiğim savaşlarda yaralarımın izlerini hayatıma desen ve yol olarak kattım. Eminim ki sizler de sizi siz yapan değerlere bakıyorsunuzdur.
Evinizi açtınız mı bir canlı ya? Hayatta yapmam dediğiniz kaç tabu vardı ve hangisini kendi tercihlerinizle yıktınız? Ödün verdiniz değil mi?

Ne hissediyorsunuz aslında merak ettiğim bu... Ben verdiğim ödünlerle yıktığım tabularla kimliğimi kaybettim ve bunu düşünürken yazarken ne kadar tezat da olsa karakterimdeki o aslaları fark ettim. Kazandıklarımın ve kaybettiklerimin hatta tercihlerimin nefes alıp verişime etkisini düşünüyorum... Ya sizler? Başınız dik mi? Ya da daha mi kambur duruyorsunuz? Daha bir heyecanlı istekli hayatı aşkla yaşamak için kocaman bir nefes mi alıyorsunuz yoksa utancınızdan derinizde belli olmayan bir kızarma mı var?
Tercihlerinizin sizi mutlu etmesini temenni ediyorum zira bu hayatın başrolü sizsiniz ve o onlarca yüzlerce belki de figüran sadece hislerinize be yaşamınıza destek olabilirler... Kimse sizin hayatını yaşayamaz. Size tanınan şansı sizden vazgeçeçek ekran doldurucuları için kaybetmeyin...

Yorumlar

  1. çoğu zaman 7dim de neysem şimdi de oyum diyorum ama illaki bir çok şeyim değişti.
    attığım hiç bir adımdan iyi yada kötü pişman değilim hatta yediğim kazıklardan da yine olsa yine aynısını yapardım çünkü şu an ki benliğime varabileyim... ne kadar hatalı adım atmış olsam da kötü seçim yapmış olsam da kırmızı çizgilerim eskiden de vardı ve hala da sapa sağlam duruyor hiç bir şekilde aşmadım esnetmedim geçmedim geçmek için de diretmedim... diretmem de muhtemelen :)

    iyi ki ben benim laaaannn :)) sende sensin dümbüğümmmmm kalp kalp kapruzzzz ulan en büyüğünden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yüzden biz ol ayı başarabiliyoruz ya😉 2 artı ya da 2 eksi herhangi bir olguda o çizgiyi öngörebiliyoruz ve bu bizim sahşımız adına en değerli olgularımızdan .
      İyi ki zamanında her ne kadar vermişsen vermissin ve iyi ki seni tanımışım 😊😚😚

      Sil
    2. tekrar doğum günümü kutlayalım mı?? ahahha sene de 2 kere doğum günüm kutlansın istiyorum !! :) biri normal tarihde diğeri de tam 6 ay sonra. buçuğumu kutlayalım hahaha :)))
      aklıma neden bu geldi bilmiyorum :)

      Sil
    3. Bir hafta gecikmeli de olsa gayet mantıklı😂 o zaman bir Taksim bir trafik polisi vakasına daha hazırlık yapayım😂

      Sil
  2. cok guzel bir yazi dediklerine tamamiyle katiliyorum eline saglik..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 🌸 beğenmenize sevindim...
      İnsani insan yapan zamanın da etkileri yok sayılamaz karaktere. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR TUR DAHA

Hüznü düştü hüznün...

İĞNE BATIRIN